
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir dünyada, yazılmamış bir sonla yüzleşmek bazen sadece bir çocuğa kalır. Henüz 12 yaşında olan Dalia’nın sıradan hayatı, bir sabah babasının ani ölümüyle paramparça olur. Fakat babası sadece bir baba değil, aynı zamanda yarım kalmış bir romanın yazarıdır. Kırmızı Kitap adını taşıyan bu esrarengiz eser, geride sadece bir hikâyeyi değil, çözülmemiş bir sırrı da bırakmıştır. Son bölümü tamamlanmadan biten kitap, kaderin oyunuyla Dalia’ya emanet edilir. Ancak bu, sıradan bir yazma görevi değildir. Bir gece, Dalia kendini kitabın içinde bulur. Gerçeklik gözlerinin önünde buharlaşırken, kurgu dünyanın içine çekilmiştir. Artık bir okuyucu değil, hikâyenin kaderini belirleyen baş kahramandır. Yanında yalnızca sevdiği oyuncak keçisi, karşısında ise son sayfanın sahibi olmak için savaşan rakip karakterler vardır. Hepsi Dalia’nın yazmasını engellemek için oradadır. Her biri onun yerini almak istemektedir. Sayfalar ilerledikçe, hayatta kalmanın tek yolunun hikâyeyi tamamlamak olduğunu fark eder. Artık geri dönüş yoktur. Kalem onun kılıcı, boş sayfa ise tek çıkış yoludur. Ve önünde yalnızca 12 saati kalmıştır. Bu görev, yalnızca ona aittir.