
Macera tutkularının peşinden sürüklenen dört genç, sıradan bir geceyi unutulmaz bir serüvene çevirmek ister. Gözlerini, kasabanın çeperinde yıllardır çürümeye bırakılmış olan eski ıspanak konserve fabrikasına dikerler. Bu terk edilmiş yapı, uzun zamandır liman çevresinde dolaşan bir efsanenin merkezinde yer almaktadır. Gençlerin amacı, yalnızca söylentilerden ibaret olduğunu düşündükleri Popeye efsanesini belgelemektir. Ancak yıllardır kulaktan kulağa yayılan uyarıları ciddiye almazlar. Onlara göre bu sadece her kasabanın sahip olduğu tipik korku hikâyelerinden biridir. Fakat fabrikanın karanlık eşiğinden içeri adım attıkları anda, gerçek ve kurgu arasındaki çizgi silinmeye başlar. Bir zamanlar yalnızca televizyon ekranlarında gülerek izledikleri Popeye, artık pas kokan duvarların ardında nefeslerini kesen bir varlığa dönüşmüştür. Saatler geçtikçe, bu figürün bir hayal değil, ölümcül bir tehdit olduğunu acı bir şekilde kavrarlar. Artık geri dönüş yoktur. Gerçek, çoktan tüm kapıları kapatmıştır.