
Bir zamanlar aynı sıraları paylaşan Jess ve Andrea, yıllar sonra yollarını yeniden kesiştirir ve eski anıları tazelemek için İskoç Yaylaları’nda bir yürüyüşe çıkarlar. Rotaları üzerinde karşılarına çıkan tenha bir kafede mola verdiklerinde, her şey sıradan bir gezi havasındadır. Ancak kafede tanıştıkları Nate ve Tommy adlı iki adam, bu huzurlu atmosferi yavaşça gölgeler. Andrea, bu iki yabancıya hızla ısınırken, Jess’in içini tarif edemediği bir huzursuzluk kaplar. Kısa süre sonra ayrılmak isteyen Jess, geri döndüğünde Andrea’nın ortadan kaybolduğunu fark eder. Kafedeki kimse onu görmediğini iddia eder. Bu, sadece bir kaybolma vakası değildir. Jess, arkadaşını bulmak için o bölgeden ayrılamaz. Her adımda kafasını kurcalayan sorular çoğalır. Nate ve Tommy’nin rolü nedir? Andrea’ya ne oldu? Yanıtlar bulanıklaştıkça, Jess karanlık ve karmaşık bir gizemin içine çekilir. Artık kimseye güvenemez hale gelir. Zaman daralır. Jess’in tek hedefi Andrea’yı bulmak ve gerçeği ortaya çıkarmaktır. Ama bunun için ne kadar ileri gitmesi gerekecek?